Çizimdeki ölçülere uyarak öncelikle daire şeklindeki havuzun merkez noktasını tespit ettik. Merkeze bir tahta çaktık. Tahtayı merkezde tutarak ayrı bir tahta yardımıyla 180 cm yarıçapına uyarak havuzun kenarlarını işaretledik (tahta yerine ip de kullanılabilirdi, biz iki kişi olduğumuz için çok farketmedi) Sonra kitaplardan öğrendiğimiz gibi 60 derece meyille kazmaya başladık. Kazma işlemine başlamadan bir gün önce kazacağımız bölgeyi bol miktarda sulayarak yumuşatmıştık. 10 sene önce kesilmiş olan dut ağacının hala canlı kökleri ve bazı büyük taş parçaları dışında çok sorunla karşılaşmadık
 

 

Toplam 3 gün boyunca kazma işlemimiz devam etti. Aslında sadece kazmak olsaydı 1 günde çoktan biterdi. Ancak çıkan toprağın da bir şekilde kullanılması gerekiyor. Çıkan toprağı çakıllarından temizleyerek bahçede başka yerlerin doldurulmasında kullandık. Duvar dipleri boyunca 15 cm yüksekliğinde, 50 cm genişliğinde doldurmaya başladık. Ayrıca kamelyanın sadece ayakları ince uzun saksılar içinde betonlanarak gömülmüştü, ve etrafında bir şey yoktu. Tasarım gereği kamelyanın etrafını da toprakla çevirerek çiçeklik yaptık. Bu arada, toprakları koydukça saksılarda bekleyen fideleri ve fidanları da ekiyorduk. O yüzden uzun ve zor bir süreç oldu.

Çiçek, ağaç ve sebze fidelerini otobüs bagajında muz kolileriyle getirmiştik. (Muz kolilerini Esenyurt'taki hale uğrayıp ordaki kolicilerden tanesi 75 Kuruşa almıştım. Muz kolileri yanları üstü ve altı açık, iç içe iki koliden oluşuyor, plastik fideliklerden içinde 2 tanesi sığdığı ve yüksekliği de kurtardığı için şehirlerarası fide taşıması için idealdi. Hem de koliler üstüste konulabiliyordu.

Bu süreç sonunda, ters çevrilmiş bir ufo şeklinde, veya daha iyi bir tarifle derin bir yemek tabağı şeklinde süs havuzumuzun iskeleti iki kademeli olacak şekilde ortaya çıktı. Süreç boyunca her akşam ertesi gün kazmayı kolaylaştırmak adına bolca sulamayı ihmal etmedik.

Bir havuzun olmazsa olmazlardan birisi su kaçırmamasıysa, diğeri de su terazisinde olmasıdır. Yoksa havuzun bir tarafı yüksekte kalabilir. Biz de bu yüzden astarlama işlemine geçmeden önce su terazisini daha hassas olacak şekilde düzenlemeye başladık. Ancak 320 cm çapındaki havuzu su terazisine almak kolay değil. En az 3.5 metre boyunda düzgün bir cisim gerekiyor. Biz de o an için bulamadığımız için ip çekerek bunu yapmaya çalıştık. Su terazisine getirebilmek için hem havuz kenarını hem de havuz içindeki kademeyi toprak ilave ederek veya kazarak şekillendirdik.

Ancak su doldurduktan sonra havuzun bir tarafının 3-4 cm daha aşağıda olmasına engel olamadığımızı gördük. Tavsiyem her aşamada su terazisi dengesinin uzun ve düzgün bir cisimle ve hassas bir su terazisi ile sağlanması. Biz havuzu daha sonra su terazisine şilte ve astarın altına kum dökerek getirdik, tabi daha zahmetli oldu.

Havuzun iskeleti üzerine bulabildiğimiz en ince kumla astarlama işlemine başladık. 2-3 cm arası bir kum astarı sağladık. Eğimli yüzeyde kumun dağılmadan durabilmesini sağlamak için sürekli sprey hortum başlığıyla yarım saatte bir sulama yaptık. Kumu taşıma ve kumla astarlama yarım günden fazla vaktimizi aldı.
Havuzun iskeleti üzerine bulabildiğimiz en ince kumla astarlama işlemine başladık. 2-3 cm arası bir kum astarı sağladık. Eğimli yüzeyde kumun dağılmadan durabilmesini sağlamak için sürekli sprey hortum başlığıyla yarım saatte bir sulama yaptık. Kumu taşıma ve kumla astarlama yarım günden fazla vaktimizi aldı.
Kum astarın üzerine laminant parke şiltesini serdik. Çok ince bir kum bulamadığımız için, kumla şilte arasında bir koruma sağlayacaktı. Aslında daha derin kazıp izocamla astarlamak daha mantıklıydı ama bulunduğumuz yer itibariyle izocamı taşımayı tercih edemedik.Parke şiltesini sermek de değişik bir zahmete sebep oldu: çok hafif bir malzeme olduğu için rüzgarda uçuşuyordu. Bu yüzden kenarlara kalas ve parke taşları koyarak bu sorunu aşmaya çalıştık. Daire şeklindeki havuzu eşit miktarda astarlamamız mümkün değildi, bazı yerleri 2 bazı yerleri 3 kat astarlayarak elden geldiğince astarladık.





Astarlamanın hemen ardından, astar bozulmadan şilteyi sermek gerekiyordu. Şilteyi sermek için önce açtık, 6. metreden kestik (6x10 metre şiltenin 6x6 kısmını çıkarmış olduk). Güneşte o kadar çabuk ısınıyordu ki, dokunmak için eldiven giymek gerekiyordu. Havuzun dibindeki astarı tutan parke taşlarını kaldırarak, havuz şiltesini havuzu ortalayacak şekilde ayarladık ve şilteyi havuzun içine serdik. Kare şeklindeki şilteyi daire şeklinde bir yere sermek kolay değil tabi ki; bazı yerlerinden katlamak gerekiyor. Katlama işlemlerini yapmanın en kolay yolu su doldurmak. Su doldurdukça su basıncı şilteyi düzeltiyor, biz de elimizle çekiştirerek daha az kıvrılacak hale getiriyorduk.

Musluk suyu çok kireçli olduğu için direkt olarak kullanmadık. Hortumu daha önceden yanımda götürdüğüm iplik, karbon ve reçine filtreli arıtmaya bağlayarak havuzu doldurduk. Böylece suyun dengesini sağlamış olduk.

Havuz şiltesindeki kıvrımlar ilk bakışta sorun gibi gözükse de, daha sonra üzerine döktüğümüz çakılları eğimli yüzeyde tutmayı kolaylaştırdığı için sorun olmaktan çıktı.

Bulunduğumuz yerde yuvarlak doğal çakıl taşı bulmamız mümkün olmadığından yol inşaatlarında kullanılan mıcır taşlarından satın almıştık. Bu havuz şiltesi açısından çok sağlıklı olmamakla beraber, olmamasından daha iyiydi. Çünkü güneşin UV ışıkları ve sıcaklığı şilteyi çok çabuk yıpratabilirdi. Görünüş açısından mıcır taşları daha güzel oldu diye düşünüyorum.

Kaldirim parke taşlarını birbirine foam köpükle yapıştırarak fıskiye için bir yükseltici bir taban yapmıştık. Bu tabanı (havuzun şiltesini ağırlığıyla ezmemesi için) köpük bir kapak üzerinde havuzun tam ortasına koyduk ve havuzu ilk kademeye kadar suyla doldurduk.

Havuzu tamamen doldurduktan sonra taşları döşemek zor olacağı için, havuzun dibini ve 1.kademeyi mıcır taşlarıyla bu aşamada kapladık. Mıcır taşlarını eldiven kullanarak leğenlerde yıkadık ve daha sonra yine eldivenlerle kovalarla taşıyıp havuzun yüzeyine serdik. Leğenlerdeki yıkama sonrası oluşan tortulu sularla ağaçları ve fideleri suladık. Yine de ilk suyu doldurduğumuzda ilk kademenin içi görünmeyecek kadar bulanıktı.


Mıcırları yıkadığımız leğen gece rüzgarla uçmuş ve fıskiyenin borusunu kırmış. Daha sistemi kurmadan meydana gelen kazayla bu kadar geniş ve derin bir havuzun bakımının nasıl yapılacağı sorusuyla karşı karşıya kaldık. Toroslarda 1300 rakımlı bir yerde olan Cevizli'de mayıs sonunda sabah suyun ne kadar soğuk olduğunu tahmin bile edemezsiniz

Suyun soğukluğundan çözüm bulmak zorunda kaldım 2.5 metre uzunluğunda sağlam bir ahşap merdiven vardı bodrumda. Onu getirdik. Merdiven basamakları üzerinde yürümek için icat edilmiş öyle değil mi? Tabi merdiven üzerinde yürürken havuz şiltesine zarar vermemek için her iki ucuna uzun kalasların üzerine yerleştirerek tamirat işini hallettim. (Tamirat işleri için silikon tabancaları her derde devadır, aklınızda olsun). Benzer yöntemi daha sonra yosun ve pislikler fıskiye başlığını tıkadığında ve led ışıklı başlığı takmak için kullandım. Ancak daha sonrakinde nilüferlerden ve su seviyesinin daha yüksek olmasından ötürü kalas kullanmak yerine merdivenin her ucunun altına kaldırım parke taşı koydum.

Havuz şiltemiz 600 cm genişliğinde ve uzunluğundaydı. İhtiyacımız olan ise: 40+320+2x80+40 cm uzunluk ve genişlik idi. Astarlardan dolayı derinlik 75 cme düşmüştü; sonuç olarak dışarda 30-35 cmlik pay bırakınca ikinci kat olarak artan kısmı içeri doğru üstte olacak şekilde kıvırdık. Böylece güneşe en çok maruz olacak kısım olan kenarlar bir fazladan kat ile korunmuş oldu. En baştaki planımda kayrak taşlarını betonlayarak havuzun kenar 10 cmlerini korumaktı, ancak mayıs ayında kayrak taşı bula


Havuzu tamamen doldururken bir yandan da şilteyi çekiştirip eğimleri düzeltiyorduk. Havuz dolduktan sonra havuzun dışında kalan kısmın üzerini de mıcır taşlarıyla çevirdik. Ancak su terazisinda yaptığımız hatadan dolayı bir taraf daha aşağıda kalmıştı. O tarafın mıcırlarını döşemedik, çünkü öncelikle o kenardaki şilte ve astar kaldırılarak altına kum dökülerek yükseltme yapılacaktı. Yıllık iznimin son günü olduğu için o işleri babam daha sonra yapacaktı. Benim vakit kaybetmeden bitkileri ve nergisleri ekmem gerekiyordu.

Havuz filtresinin motorunu dere ve şelale yapılacak tarafta olacak şekilde suyun içine koyduk. Havuzu son gün bitirdiğimiz için kaçak testi de yapamamıştık (hava soğuk olduğu için buharlaşma yoktu, alt kademenin su kaçırmadığı kesindi, üst kademenin de kaçırmadığı bir süre sonra belli oldu zaten ). Havuz filtresini geçici olarak havuzun kenarına koyduk. İçine malzemelerini yerleştirdik ve çalıştırdık.

Daha sonra yanımda getirdiğim nilüfer, lotus ve akvaryum bitkilerini ektim. Babam ben döndükten sonra su terazisini sağlayacak ve ardından mıcır taşlarının döşenmesini tamamlayacaktı. Ben döndükten birkaç gün sonra bunları tamamlamış

İkinci yıllık iznime giderken yanımda bol miktarda Nilüfer ve Palmiye Merkezi'nden sipariş ettiğim bataklık bahçesi bitkileri vardı.

Süs havuzunda bıraktığım akvaryum bitkilerinin çoğu gece soğuk gündüz sıcak iklime dayanamamış ölmüşlerdi; ölen ve çürüyen bitkilerden dolayı havuzların baş belası iplikimsi yosunlar oluşmuştu; ama su berraktı. Yosunları temizleyip, bataklık bitkilerini havuza geçici olarak yerleştirdim. Nilüferleri de sepet saksıları içinde ponza taşı, torf, kil karışımı topraklarına ekip üstüne ince çakıl ve onun üzerine mıcır yerleştirdim. İçine misket gübreleri vermeyi de unutmadım. Nilüferleri havuzun kenarına her birisi bir saat olacak şekilde yerleştirdim .

Ardından dere ve bataklık bahçesinin temelini kazmaya başladım. Çıkan toprağı havuzun etrafına çakılın dışına doğru döşedim. Daha sonra sıvanacak olan tuğlalarla kamelyaya uygun bir şekilde sekizgen yükseltinin içini doldurdum. Havuzun etrafına güneş enerjili aydınlatmaları yerleştirdim.

Bu arada, babam daha önce kazdığımız topraktan çıkan çakılları kamelyanın tabanına döşemiş, ardından da kamelyanın tabanına kaba betonu atmıştı. Kamelyanın etrafına bir sıra tuğlaları foam köpüğüyle yapıştırıp döşedim.

Tasarıma göre kamelya ile duvar arasında sırasıyla dere ve bataklık bahçesi olacaktı. İlk olarak bataklık bahçesini yapmam gerekiyordu. Bunun için tuğla ile örerek mezar şeklinde bir temel attım. Bataklık bahçesinin yanında şelalenin kenarını oluşturacak olan tuğladan yükseltiyi de ihmal etmedim.

Bataklık bahçesinin ve şelalenin sınırlarını çizdikten sonra iki kademeli derenin temelini kazdım. Ancak dere planladığım gibi olmadı. Şelaleden dökülecek su, daha derin olan ilk dereden ikinci dereye yine şelale gibi dökülecekti. Ancak su yüksekliğini buna göre ayarlamak çok zor olacaktı vazgeçtim. İki derenin su seviyeleri çok farklı olmadı. Ancak ilk dere daha derin oldu; ikinci dere de süs havuzuna dökülecek şekilde ayarladım.

Öncelikle havuza yakın olan dereyi yaptım. Yine her zamanki gibi kum astarlaması ve parke şiltesi astarlaması ve üzerine havuz şiltesi örttüm. Havuzun kenarındaki birleşme yerindeki mıcırları kaldırdım, suyun şiltenin dışına taşmayacak şekilde eğimini sağladım ve ardından mıcırları yeniden yerleştirdim. İlk planımda dere havuza yüksekten dökülecekti ama onu da yapamadım . Bunu yapmak için bir tarafı komple havaya kaldırmak gerekecekti, bundan vazgeçtim






Önce havuza yakın olan dereyi tamamladım. Ardından daha derin olan ikinci dereyi tamamladım. İkisini de suyla doldurduktan sonra mıcır taşlarını döktüm. Dere ile kamelya arasında çiçeklik kısmı bırakmıştım. Oraya taşlar döşeyerek doğal bir ayrım oluşturdum.

Bataklık bahçesini biraz küçültmeye karar verdim boyunu 20 cm kısalttım. Sonra bataklık bahçesinin içini de aynı havuz ve deredeki gibi önce kumla sonra parke şiltesiyle astarladım. Üzerine havuz şiltesini serdim. Havuz şiltesinin üzerine drenaj amacıyla kalın taşlar ve ponza taşı döşedim. Onun üzerine toprak ve kalın cocopeat ve torf karışımı döktüm. Bataklık bahçesinin dibine ortalayacak şekilde 2 adet delik deldim. En üste Palmiye Bahçesi'nden satın aldığım bataklık bahçesi bitkilerini ektim. Ek yerlerini doğal görünümlü taşlarla kapattım. Artık şelale kısmı hariç sistemi tamamlamış oldum


Havuz filtresinin çıkışını artık şelalenin yanındaki dereye vermeye başladım. Yanmda getirdiğim bazı sığ su bitkilerini havuzdan alıp dereye sepet saksılarıyla taşıdım. Ayrıca havuzdaki su üstünde yüzen su marulu, su sümbülü gibi bitkileri de derelere taşıdım. Böylece havuzda sadece nilüfer ve lotus bitkileri kaldı.